Bazen ışıklar saçan, Bazen ışıkların önünde bir perdeye dönüşen, Bazen kırmızı, Bazen turuncu, Bazen gri, Bazen siyaha dönen bulutlar. Hayatın sürdürülebilirliği için olmazsa olmaz fiziksel unsur.
Bazen gökyüzü, siyah bir bulut olarak yeryüzüne çöker ya, Nefes alınamaz bir atmosfer sarar ya ortalığı, Bugünlerde böyle bir zamanı yaşıyoruz. Soma’da yiten canlar yüreğimizde onarılmaz yaralar açtı. Rakamların, sözcüklerin, temsil kabiliyetini kaybettiği “ağır zaman” lar bu günler…
Çocukluktan itibaren empoze edilen “korku”, gelişimin önünde aşılması gereken bir duvardır. Sürekli yeni korkular üreten mekanizmalar; hayatı “güvenli” sanılan dar bir alana sıkıştırır. Bu alan, ‘konfor alanı’ olarak tanımlanabilir. İnsanın güvende olduğunu hissettiği bir tür akvaryumdur bu ortam.
Çevremizdeki insanlarla uğraş alanlarının dışındaki konular üzerine konuşmak istediğimizde şu cevaplarla sıklıkla karşılaşıyoruz; “İşin mi yok… Bu işlere kafa yoruyorsun.” “Bu konular benim ilgi alanıma girmiyor” İnsanın dünyaya, “ilgi alanı”, “ilgi alanı dışı” diye kategorik bir bakışla yaklaşması, “Ay’ın karanlık […]