Sanki dünyanın her noktasına konulmuş megafonlardan sürekli olarak;
Bilgiyi tüket,
Teknolojiyi tüket,
İlişkileri tüket,
Aşk’ı tüket,
An’ı tüket,
Kendini tüket…
Tüket… tüket… tüket… sözcükleri seslendiriliyor.
Nesnelerin tüketildiği bir dünyadan, “insanın tüketildiği” bir dünyaya geçtik…
Bu yeni dünyada, “Tüketilenler” den olmamak için, insanın özel çaba içinde olması gerekiyor.
Zamanı bir yerde durdurup, o zamana sıkı sıkıya sarılarak “gelecekten korkanlar” kaçınılmaz olarak “tüketilenler”den oluyor.
Zamanı durdurduğunu zannedenler, sadece kendilerini durdurduklarının farkında olmadan “hayatta kalmaya” devam ediyorlar;
Her an biraz daha kaybederek ve tedirginlikleri artarak…
Dev değirmen taşlarının arasında öğütülmemek için bugünün insanı, düne göre çok daha fazla çaba sarf etmek zorunda.
Bu çabanın temelini ise; “gelecek tutkusu” oluşturmakta.
Gelecek; “yeni bilgi”dir, “sürpriz”dir, “umut”tur, “heyecan”dır…
Ve en önemlisi, “öğrenmeyi sevmek”, “yeni”den korkmamaktır.
Öğrenmek; içinde yaşanılan zamanın içinde yaşayabilmektir.
Hayat her gün yeniden doğuyor.
Ve insan bir gün bile olsa, yeniden doğan hayata uyanmadığında, “eski zamanda kaldın dostum” seslerine uyanıyor…
O nedenledir ki; insan öğrenmeyi sevmeyi öğrenmeli.
Bugünün insanı “geçmişte kaldı” yaftasını yememek, “tedirgin olmamak” için öğrenmeye açık bir zihin geliştirmek zorunda.
Hayatın devamlılığı için de insan kendi sürdürülebilirliğini kurgulayabilmeli…
Babam Ahmet Söylemez’in masasının arkasındaki dolabın üzerinde “sürgülü hesap cetveli”, önünde ise “tablet bilgisayar” yer alır.
Bugünün hayatının zorluğu da burada saklı galiba…
Bilgi ve öğrenme karşısında “tutucu olmama”, “yeni olana yabancı kalmama”yı “yaşam biçimi”ne dönüştürebilenler, geleceğe ışıkla bakıyorlar…
Bir önceki yazı Altın Oran…
3 Comments
İnsan zorunluluktan sevebilir mi??:(
öğrenmeyi seven kadar ona bir şeyler öğretende öğretmeyi sevmelidir ki öğrettiği bir işe yarasın ayrıca bilgili olan bilgisini hiçbir zaman saklamamalı öğrenen de öğrenmek için sonuna kadar savaşmalı engelleri aşmalıdır
Sorumun cevabını twitter yoluyla aldım çok teşekkür ediyorum.