Marmara’dan Ege Denizi’ne doğru uzanan Çanakkale Boğazı’ndan her geçişte, Kilitbahir yamaçlarına yazılmış olan, Hikmet Halil Onan’ın;
“Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir” dizesi, insanı zamanda çok uzun bir yolculuğa çıkarır.
Bu öyle bir zamanda yolculuktur ki; Homeros’un aktardığı Truva savaşındaki Akhilleus ile Hektor arasında başlayan ve binlerce yıl sürüp 1915’lere kadar gelen, “film gibi ama gerçek” olan bir yolculuk…
Hüzünlü bir yol alıştır bu. Bu hüzün Çanakkale Boğazı’nın bizatihi kendisinden kaynaklanır. Yüzeyinde sakin, içinde fırtınalar taşıyan boğaz, üzerindeki her yolcuya da “kendi hüznünden’’ bir parça verir.
Nasıl hüzünlü olmasın ki… Yüz binlerce insanın kanı, boğazın sularına karışmıştır ve o yüz binlerce insan; bir taraftan savaşların anlamsızlığını, diğer taraftan ise “bağımsızlık” denilen varoluşun ne kadar değerli olduğunu haykırır…
Evet… Bağımsızlık.
Çanakkale Savaşı’nda ölen, yaralanan, mücadele eden her bir insan, bugünün insanlarına bir tek şey söyler: “Bağımsızlık büyük mücadelelerle kazanıldı. Onu korumak için, o mücadeleden daha büyük mücadele vermek gerekir.”
Bugün bağımsızlık, savaşlardan çok başka alanlarda; ekonomi, sanat, kültür, siyaset vb. gibi konularda güçlü olabildiğinizde korunuyor…
Hamasetten uzak, her sabah kalktığında, “ben bu ülke için daha fazla ne yapabilirim” diyen bireyleri olan bir ülke olabilirsek, Çanakkale savaşlarında ölen insanlar, huzur içinde olurlar. Yoksa bize emanet edilmiş olanı çarçur ediyorsak, bilinmeli ki o insanların kemikleri sızlar…
O nedenledir ki herkes işini doğru yapıp, daha fazla çalışacak. Bunu yapmadığımızda, narin bir kuş olan “bağımsızlık” ellerimizin arasından uçup gidecek.
“Dur yolcu” diye başlayan o anıtsal şiir;
“Bir harbin sonunda bütün milletin, hürriyet zevkini tattığı yerdir.” diye biter…
Bunu içimize iyi işlememiz lazım…
Bir önceki yazı Tarihte Yürümek…
Comment
” Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attiği yerdir.”
Muhakkak ki Sevgili peygamberimize komşu olan, tüm Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından Çanakkale’ye gelip, bütün kutsal değerlerimizi savunmak için canlarını hiçe sayan, evlad-ı fatihan olan ,aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Emanetlerine her zaman sahip çıkılmaktadır ve çıkılacaktır.