Geçtiğimiz aylarda ölen, büyük göstergebilimci Umberto Eco’nun anlattığı bir hikaye, ders almak bakımından oldukça etkileyicidir.
Ömrü boyunca Napoli’nin bir dağ köyünde, kendir ipinden gemilere halat yapan birini Napoli Limanı’na götürürler. Yüzlerce yelkenlinin olduğu limana uzun zaman bakan halat ustası: “Ne kadar çok halat varmış.” der.
Algının, tek boyutlu bakışın, belki de uzmanlaşmanın karşılığıdır bu cevap…
Herhangi bir konuda “bilgi edinmek” istendiğinde, ilk akla gelen “uzmanını bulmak” olmakta.
Doğrudur da… Yıllarını o işe vermiş, tırnakları ile kazıya kazıya bilgisini inşa etmiş kişilerin yaklaşımları çok değerlidir, ki bu anlayış, çok uzun zamanlardır süregelmekte.
Özellikle büyük dergiler, gazeteler ve görsel iletişim araçlarını kullanan yayın organları, “uzman”lar olmasaydı ne yaparlardı, sorusunun muhatabıdırlar.
Elbette, gerçek anlamda uzmanlaşmış insanlar çok değerlidir.
Ancak, dünyanın bugün geldiği duruma bakıldığında, “bilgi”yi, uzmanlaşmayı sadece kendi alanları içine sıkıştırdığınızda, ortaya çıkan yorumlar, artık insanlara “yeni ufuklar” açma konusunda çok cılız kalıyor.
Zira bilgiye ulaşmak konusunda, bugünün teknolojisi ve iletişim araçları, insana o kadar büyük olanaklar sunuyor ki, ancak “özel” yaklaşımlar, bir başka alanın bakışı ile ele almalar, “yeni ufuklar” açabiliyor.
Uzun zamandır başarılı olabilmenin temel anahtarının, hayata çok farklı açılardan bakabilmekten geçtiğini gözlemlemekteyim. Farklı disiplinler, farklı algılayışlar ve en önemlisi bunların ışığında farklı yorumlamalar…
Time dergisi, bu yıl dünyanın en etkili insanları listesinde iki numaraya yerleştirdiği basketbolcu Stephen Curry’yi anlatan yazıyı, Amerikalı balerin Misty Copeland’a yazdırmış.
Yazısında, bir basketbolcudan çok bir performans sanatçısı gibi gördüğü Stephen Curry’i, yüceltmek yerine “dokunulabilir” bir boyuta taşıdıktan sonra, “oyunun içine girerek ve dışına çıkarak, takım arkadaşlarını zafere odaklıyor” cümlesini kuruyor.
Bir basketbol yorumcusu, Stephen Curry üzerine yazsaydı; ağırlıklı olarak maç istatistikleri üzerinden yazardı ve o yazıyı okuyan, onu basketbolun yeni “rakamlarının efendisi” olarak görürdü. Kısacası ünlü basketbolcu da “istatistiki bir veri”ye dönüşürdü.
Oysa bir balerinin, kendi disiplini ile hiç alakasız gibi görünen bir alana, -burada olduğu gibi basketbola- bir “dış göz” olarak bakabilmesi ve onu aktarması, okuyucuyu da, kendi ilgi alanları dışına bakmaya ve keşfetmeye itiyor.
Eskiden farklı bakmak yeterliydi, artık farklı birkaç açıdan bakmak gerekiyor.
Yeni ufuklara yelken açabilmek için, yeni bilgi rüzgarlarına, her zamankinden daha çok ihtiyaç var…
Bir önceki yazı …Ve Perde
Comment
Balerin ve basketbolcu örneği çok ilgimi çekti. Farklı bakış açısı kazanmak için yapılan çalışmalara örnek olarak Pilotların acil servisi doktorları ile çalıştırılnası, acil servisi doktorlarının pilotların uçuş eğitimlerine katılmalarının sağlanması ile yapılan hybrit eğitimleri verebiliriz.Farklı birkaç açıdan bakmak için daha fazla eğitim ve bilgi de gerekli.