İnsan umutlarıyla yaşıyor.
Her güne, her yıla, hatta herkes kendi ömrüne umutla bakıyor.
Umutlar arttıkça dünya güzelleşiyor,
Umutlar azaldıkça dünyanın keyfi “gazı kaçmış gazoz gibi” oluyor.
O yüzdendir ki, her insanın umudu, sadece ona değil, dünyaya ait…
Yeni umut, yeni bir bugün inşa etmek isteği demek…
İlginçtir ki; insan “umut” üzerine düşünmeye başladığında, geçmiş ve gelecek kuşak düşüncenin “özne”si olur.
Her kuşak, kendinden önceki ve sonraki kuşaklara dair, kendi kuşağına göre daha farklı düşünceler besler.
Kendinden önceki kuşakları eleştirirken, “modalarının geçmişliğinden” söz eder.
Gelecek kuşaklar için ise onlar “geleceğin modası” diyemez…
Hatta biraz burun kıvırarak “bunlara mı kaldı gelecek” diye de düşünmeden edemez.
Kendi kuşağına dair eleştirileri, “o da şu hatayı yapmıştı” biçiminde şahsileştirirken, diğer kuşaklar için, “tümü böyle davranır” gibi genellemelere taşımakta bir sakınca görmez.
Biraz kendine kıyamama içgüdüsü olabilir bu.
Oysa her kuşak, görülmüştür ki zamanları geldiğinde yapmaları gerekenleri yapmıştır.
Bu nedenledir ki; her kuşak kendi dönemini yaşayabilmeli.
Özellikle kendinden sonraki kuşakların düşüncelerini şekillendirme çabasından uzak durmalı.
Geleceği düşünmeli, ama onu ipotek altına almaya çalışmamalı…
Her kuşak, bilinçaltında, sanki dünyanın kendi dönemine kadar değiştiğini, kendisiyle birlikte bu değişimin sona ereceğini sanıyor.
Bu nedenle de kendinden sonrakilere “tamamlanmış bir dünya” bırakma isteğiyle yanıp tutuşuyor.
Olmayacak bu hayalin altında, gelecek kuşaklara olan güven eksikliği yatmakta…
Böylesi düşünceleri bırakmalı…
Her yeni kuşağın, dünyayı kendilerine göre kurgulayacakları düşüncesinden ürkmemeli…
Geçmişe ve bugüne bakınca, büyük başarıların yanında, dünyanın canına okunduğu da bir gerçek.
Belki gelecek kuşaklar “dünyayı daha yaşanabilir” kılar.
Zira yeni kuşaklar, öncekilere göre farklı geliyor.
Farklı zihin, farklı algılama ve farklı bir dünya mantığı.
Gelecek; her zaman umutla var…
Gelecek; yeni kuşaklarla birlikte, daha güzel gelecek…
Bir önceki yazı Bahara Uyanmak…
Leave A Reply