Sokakta yürürken, araba kullanırken karşıdan gelene saygı göstermeyeceksin,
Herhangi bir yerde yemek yerken ağzından çıkan seslere dikkat etmeyeceksin,
Trafik sıkıştığında emniyet şeridini kullanacaksın,
İnsanlarla ilişkilerinde mesafeyi çıkarlarının belirlemesini düşüneceksin,
Oturduğun evin alt katındakilerin başında takır tukur yürüyeceksin,
Üst katındakilere süpürge sapıyla uyarı vuruşları yapacaksın,
Markette kasaya yaklaşırken insanları ezmeye çalışacaksın,
Fabrikanda, çalışanların yemekhanesine, tuvaletine, çalıştığı mekanlara en ufak bir özen göstermeyeceksin,
Çalışanlarınla, zorunlu olmadıkça yüz yüze gelmeyeceksin…
Sonra da… “Kalite”siz ürün satma şansın kalmadığında, “kalite kontrol” birimi kuracaksın,
Bunu tüm müşterilerine, eşine dostuna gururla anlatacaksın,
Ürettiğin ürünlerin kalite kontrolünü; bir iki kişi ile sınırlandıracaksın…
Ve bunun “kaliteli mal üretmek için” yeterli olduğunu düşüneceksin.
Hadi canım sende.
“Kalite” insanın ve kurumların tüm yaptıklarının toplamında ortaya çıkar ve “Ya vardır ya da yoktur”…
O yüzden kalite, teknolojinin meselesi değil, insana dair bir konudur.
Ve yine kalite; tek tek kişilerle belirlenecek bir kavram değil, toplumsal bir sonuçtur.
Yaşadığımız topluluğun kalite algısı, “idare eder” düzeyinde kaldığı sürece; Kaliteden söz etmek mümkün değildir.
Şu tekerlemeyi “motto” haline getirmek gerekiyor;
Kalite kontrolcülerini yanıltmak kolaydır, zira iki tane parçaya bakarlar, müşteriyi yanıltmak daha zordur, çünkü aldığı ürünü tek tek kullanır.
Ancak en zoru insanın kendini kandırmasıdır.
Bir önceki yazı Biriktirmek, ağırlaşmaktır…
Diğer Yazılar
5 Comments
Kalite önce insanın kendisinden başlar.Kaliteli ürün eskimesine rağmen sağlamdır ve tarihi eser gibi değerlidir, kalitesiz ürün ise zamanla kaybolur gider.İnanan inançlı insanlar imkanları dahilinde en iyiyi yapar veya yapmaya çalışır diğerleri zaten çincidir.
Yazının ana fikrinde olduğu gibi kaliteli ürünü ve hizmeti yine aynı bağlamda kaliteli insanlar ortaya çıkarır.
Peki kaliteli insan kimdir?… Bunu da verdiğiniz bir kaç örnekle çok iyi ifade etmişsiniz…
Başta kendine, komşusuna, yaşadığı topluma saygı duyan, etik ve estetik değerlere sahip, amacı iyiyi doğruyu ve güzeli bulmak olan samimi cesur
bireylerdir.
İş dünyasında örneklerine çok az rastladığımız ( sosyal yaşamda da) nitelikte bir düşünceye sahip olduğunuz için size ve bu düşüncelere sahip olmanızda emeği geçen herkese teşekkürler.
Bizler tüketiciler iyi ve güzeli tercih ettiğimiz zaman,üretici kaliteli üretim yapmaya mecbur olacaktır.Tabiki bu kültürel olgunlaşmanın ve eğitimin etkili olduğu bir süreçtir.yukarıdaki foğrafta olduğu gibi kişi ilk bakışda toplam kalite yazılı olduğunu söyleyecektir.işte kurnaz üreticilerin ençok kullandığı sistem budur.Belirli markalara yakın logo ve isimlerle ürün satmak.Bu ürünlere aslında topal kalite desek yerinde olur.Bu gibi firmalar zaten tarihin derinliklerinde yerlerini almaktalar.Nice AGT’li yıllara.
İşini iyi yapmayan bir insan sadece kendisine değil, başkalarına zarar verir. Bunun bilince olan insanların yanında işini iyi yapan insanlar kendiliğinden oluverir. Atalarımız ne güzel demişler; körünen yatan şaşı kalkar…
Kalite emeğe odaklıdır. Her işte emek varsa kalite vardır. Bu hizmet sektöründe de böyle üretim sektöründe de. Üretim sektöründe kalite robotik sitemin ürettiği teknolojik harikalarla değil emeğin gerçek eseri ile ölçülmelidir.