‘Yazmak, her insanda uyuyan sistemi uyandırmak bakımından mükemmeldir ve yazan herkes de, yazmanın, içimizde olduğu halde daha önce farkına varmadığımız bir şeyi uyandırdığını fark etmiştir.’ Georg Christoph Lichtenberg, ‘Aforizmalar’ kitabında yazmak üzerine düşüncelerini yukarıdaki gibi ifade eder ve daha da […]
Alman lirik şiirinin en önemli isimlerinden biri olan Rainer Maria Rilke’nin, ‘‘Yazmadan yaşayabileceğini sanıyorsan, yazma’’ cümlesi, rüzgar zamanlarına girdiğimiz bu günlerde, ‘’rüzgar esintileri’’nde düşünmek için iyi bir başlangıç olabilir. Rilke’nin cümlesini, hayatımızın kantarında yeniden tartıya çıkarmak için, çoğaltmak ilginç olabilir. […]
Yazarak iletişim kurmanın giderek azaldığı, yazılanların da genellikle belli bir harf sayısı ile sınırlandığı günümüzde, “sokak ağzı”, hayatımızın tüm alanlarına daha fazla sirayet etmeye başladı. Sokakta, köy kahvesinde, ev ortamında, arkadaşlarla yapılan konuşma şekli, artık tüm hayatı örter hale geldi.
Çocukluğumuzda walkman çok modaydı. Sonra, Apple’ın dünyaya sunduğu ve onu batmaktan kurtaran ama dünyanın sesini yok eden “iPod” çağı başladı. Apple, çok doğru bir satış stratejisi ile sadece alet satmadı. Yaşam biçimi sattı… Sağlıklı yaşam için, yürüyen, koşan, spor yapan […]
Önce merakla başlar her şey. Elimize aldığımız her kitap, merak konusudur. Bazıları bizim hayatımızı değiştirecek kadar etkiler. Bazıları ise hayal kırıklığıdır. Zamanla bu merak, kitabın içindekilerin yanı sıra, nesne olarak kitap tutkusunu da doğurur. Onlara dokunmak, onlarla aynı mekanı paylaşmak […]