Sık kullanır hale geldiğimiz “empati” kavramı zihnimi meşgul ediyor bu günlerde. Karşı tarafı anlamaya çalışmak… Onun yerine kendimi koyarak düşünmek… Karşılıklı pozitif bir enerji ortamı oluşturmak…
“Zihin neye benzer” diye sorulduğunda, cevap olarak kaç kişi “su” gibi der acaba? Su akar, Su berraktır, Su dokunur, Su uyumdur, Kısacası su varoluştur…
Çocukluktan itibaren empoze edilen “korku”, gelişimin önünde aşılması gereken bir duvardır. Sürekli yeni korkular üreten mekanizmalar; hayatı “güvenli” sanılan dar bir alana sıkıştırır. Bu alan, ‘konfor alanı’ olarak tanımlanabilir. İnsanın güvende olduğunu hissettiği bir tür akvaryumdur bu ortam.