• Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • KİTAPLAR
    • Birlikte Başarmak
    • Duygusal Sermaye
  • MAKALELER
    • Dünyadan Haberler
  • Medya
    • Videolar
    • Fotoğraflar
  • İletişim
  • [tg_social_icons style="light" size="small"]
  • Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • Kitaplar
    • Birlikte Başarmak
    • Duygusal Sermaye
  • MAKALELER
    • Dünyadan Haberler
  • MEDYA
    • Videolar
    • Fotoğraflar
  • İletişim

Sınırlar…

11 Ağustos 2015

‘Sınırları ortadan kaldırmak…’

Çalınamayan Paganini bestelerinden biri gibi, güzel ama olanaksız…

Bilinç oluşmaya başladığı andan itibaren inşa edilen sınırlar, bazen gerçek bir koruyucu, bazen de bir hapishaneye dönüşebilmekte.

Koruyucu olduğu sürece insanı ileriye taşıyan sınırlar, bir tutsaklığa dönüşmeye başladığında ise, insanı yok eden bir mekanizma olur.

O nedenle hem insanın kendisi, hem de kendi dışındaki dünyaya karşı koyduğu ‘sınır’lar, onun yaşam kalitesini belirliyor.

Kendi kendimize koyduğumuz sınırlar, ‘bizim sınırlarımız’…

Ancak dış dünya ile olan sınırlarımız… Soru yumaklarını içinde barındırıyor.

Yoğun ilişkiler içinde olan insanlar, dönem dönem şu soruyu kendilerine soruyordur: ‘Benim sınırlarım nerede başlar, nerede biter?’

Bu soru aynı zamanda içinde bir başka soruyu da barındırır.

‘Çevremdeki insanların sınırları nerede başlar ve nerede biter?’

Bu iç içe geçmiş ikili yapıyı tanımlayan kavram dualitedir.

İkili ilişkilerdeki dualite; ‘yin yang’ gibidir.

Birbirini tamamlayan, birbirini var eden ve birbirini geliştiren bir aradalık.

Evet… İnsan kendi sınırlarını belirlerken, etrafında olanlarında sınırlarını göz önünde tutması yetmez, aynı zamanda etkileşim için o sınırları da ‘kabul etmesi’ gerekir.

Kabul etmek…

Çok basit ve su içer gibi söylenen bu iki sözcüğün oluşturduğu cümlenin, ne kadar ağır karşılığı olduğu, bugünün insan ilişkilerinde yaşanarak görülüyor.

Zira insanın alışkanlıklarını zorlayan başkalarının alışkanlıkları, kabul etmeyi ‘azap’ haline getiriyor.

Azaplar içinde yaşamak istemeyenlerin yapacağı ise; sınırları şeffaflaştırmak, geçirgenliği sağlamaktır.

Evet, sınırlar ortadan kalkmasa da geçirgenlik sağlanabilir…

Bir Niccola Paganini çalınamaz belki ama buradan iyi icra edilmiş Rimsky Korsakof çıkar…

Ve müzik her sınırı geçer…

 

Bir önceki yazı Doğduğumuz Gün…

AGTAzapBilinçÇevreDualiteDünyaDuygusal SermayeEtkileşimGeçirgenlikGirişimciİnsanKaliteKoruyucuMehmet Semih SöylemezMekanizmaMüzikNiccola PaganiniOlanakRimsky KorsakofSınırlarSoruTutsaklıkyaşamYin & YangYoğun
Paylaş

MAKALELER

Mehmet Semih Söylemez
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olan AGT A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesidir.

Diğer Yazılar

Yeni bir yılın ışıkları…
26 Aralık 2019
Gelecek, Düet Zamanı…
9 Aralık 2019
[2] için [4]
19 Kasım 2019

Leave A Reply


Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • En Çok Okunanlar

    • Farkına vardım ki buna "Duygusal Sermaye" deniyormuş...
      13 Ekim 2011
    • İş Bitirmek mi?, İşi Bitirmek mi?
      23 Şubat 2012
    • Saz Çalmak
      6 Mart 2012
    • Uyku Hali
      7 Şubat 2012
    • Bazı Harcamalar Çok “Kârlı”dır
      21 Kasım 2011


  • En Çok Okunanlar

    • Farkına vardım ki buna "Duygusal Sermaye" deniyormuş...
      13 Ekim 2011
    • İş Bitirmek mi?, İşi Bitirmek mi?
      23 Şubat 2012
    • Saz Çalmak
      6 Mart 2012
  • Kitap Satış Noktaları

       

     

  • Son Okunan Yazılar

    • Yeni bir yılın ışıkları...
      26 Aralık 2019
    • Gelecek, Düet Zamanı…
      9 Aralık 2019
    • [2] için [4]
      19 Kasım 2019

  • Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • İletişim
© Her Hakkı Mehmet Semih Söylemez'e aittir.