Bize bahşedilmiş bir Dünya’da yaşıyoruz.
Dağlar, ovalar, denizler.
Hava, su, toprak.
Güneş, ay, yıldızlar…
Kısaca muhteşem bir evren, muhteşem bir dünya.
Bu dünya içinde, değişik uğraşılarımızla yer alıyoruz.
Bir çakıl taşının yerini değiştirmek bile bir “iş”.
Yapılan her “iş” ise, aslında bir başarı öyküsüdür.
Sonucu alınan her uğraş, bir anlamda başarmaktır.
Ve her başarı ödülü hak eder.
Çoğu kişi, ödülün ikinci, üçüncü şahıslar tarafından verildiğini sanır.
Oysa gerçek ödülü, insan kendi kendisine verir.
Başarının bir sonuç değil, bir farkındalık olduğunu bilen her insan, başarısının keyfini sürer… Ya da sürmeli.
Evet… her başarının keyfi sürülmeli.
İnsan ilginçtir.
Başarısızlıklar karşısında kendini cezalandırmakta engel görmeyen insan, kendini ödüllendirme konusunda aynı cömertlikte olmaz.
İnsan, kendine karşı bu konularda cömert olabilmelidir.
Üstelikte bu bedavadır.
Ödüllendirilmemiş her başarı, zaman içinde bir büyük yüke dönüşebilir.
Zira ödül, ruhta işin sonuçlandırılmasıdır.
Çoğu insanın mutsuz göçüp gitmesinin altında, başarısız bir hayat değil, ödüllendirilmemiş bir hayat yatar.
Bu düşünceler ortaya atıldığında; “şımarmak” sözcüğü çok kullanılır.
Oysa sorun, insanın kendini şımartması değil, başkalarının insanı şımartmasıdır…
Bir önceki yazı Beyaz…
2 Comments
Dünyada çaresi olmayan hastalıkların tedavisinde en etkili ilacın moralmen iyi seviyede ve mutlu yaşamak olduğunu herkes bilir.Çevremizdeki ve dünyadaki olumsuzluklardan karamsarlaştığımız şu günlerde biraz mutlu olmak için herkese iyi şımarmalar diliyorum.
Yalın ve çok güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık! Ben yazınızdaki “yapılan her iş aslında bir başarı öyküsüdür.Sonucu alınan her uğraş bir anlamda başarmaktır” ifadenizi çok sevdim. Üretmek,emek vermek, enerjiyi dönüştürmek.. evet başarı budur.Ve insan başardıkça motivasyonu artar,kendine güveni gelir,pozitif olur, daha iyisini, daha güzelini yapmak ister.İşleyen demir ışıldar demiş atalarımız, başarı sonucu oluşan mutluluğumuzu, motivasyonumuzu, enerjimizi hep canlı tutmak dileğiyle..