Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez, özyaşam öyküsünü anlattığı kitabının adını, “anlatmak için yaşamak” adını koymuştu.
İnsan belli bir birikime ve yaşa geldiğinde, hem kendi hayatına, hem de içinde bulunduğu dünyaya böyle bakması doğaldır.
Ancak insanın anlatmak için yaşaması, aynı zamanda hüzünlüdür de…
Diğer taraftan insan, sürekli gelişmeye açık bir varlıktır.
Sadece şunu bilmek gerekir ki, gelişme kendiliğinden olan bir durum değildir.
İnsanın gelişebilmesi için, daldaki elmanın kızarmak için güneşin çıkmasını beklemesi gibi, “gelişme melekleri”nin gelip kendisine dokunmasını hayal etmemesi gerekir.
Hayal kurmak iyidir de, boş hayaller, hayali küreklerle kayık yürütmeye benzer.
İnsanın gelişmesi bir çabaya, çabanın ötesinde bir metodolojiye ihtiyaç duyar.
Öğrenmenin metodolojisini geliştiremeyen kişi, çok okusa da “malumatlı bir insan” olmanın ötesine geçemez.
Her konuda az çok bilgisi olan, ancak kendi fikri olmayan insan modelidir malumatlı insan…
Bugün en çok ihtiyaç duyulan,“ansiklopedi gibi” değil, “fikri” olan insandır. Gelecek inşa edilecekse “fikri olan insan”larla bu gerçekleşebilir.
Deneyimler bize şunu göstermiştir ki, en iyi öğrenme yollarından biri; “anlatmak”tır.
Anlatabilmek için bilginin formüle edilmesi gerekir.
Formüle etmek, sadeleşmektir, düzen kurmaktır…
Bunları bana düşündüren ise, katıldığım “Futurist shuffle” toplantısı idi.
Orada bir daha yaşayarak gördüm ki, anlattıkça, insan gelişiyor.
Ve yine ilginçtir ki, katılınan bu toplantılar, insanın bilgiye karşı iştahını kabartıyor.
Bilginin paylaştıkça büyüdüğü bir dünya da, kurum sahiplerinin sorumluluğu da artıyor.
Sadece, kurum duvarları içinde sınırlı bir yaşam, geleceği karanlık hale getiriyor.
Kurum sahipleri, yöneticileri, dış dünya ile paylaşım ilişkisi kurabildikleri oranda gelişiyorlar ve geliştiriyorlar.
Ülkemizin gelişmiş ve gelişmeye açık insanlara ihtiyacı var…
Bir önceki yazı “Öteki Ben“
4 Comments
Öğretmek 2 kere öğrenmektir “KONFİÇYÜS”
5000 Yıl önce temelleri atılan bir felsefedir.
Toyotanın sloganı “Biz ürün üretmiyoruz insan üretiyoruz” İnsan yetiştirmek için senseilerin bilgisini kullanması ve paylaşması bir gelenektir.
Dikkate şayan bir konu ve yazı.
Öğrenmek için anlatmak [uygulamak] , basma kalıp düşünceden kurtulup zamana ve mekana göre yeni fikirler üretmek , hayal kurmak,gelişmek.Birden fazla konu, birbirinden ayrı gibi görünsede bu konuları insan kendi bünyesinde birleştirerek voltranı oluşturması mümkün.Elize sağlık.
Bu sadece öğrenmede değil kendini ifade etmede de anlatmak en iyi yoldur..Anlatmak insanı da çözer..