İnsanlar giderek hayattan daha az keyif alıyorlar.
Yakın çevreme baktığımda, bunu daha fazla hissedebiliyorum. Eldeki insanlara yetmiyor. Ne kadar çok olursa olsun, “daha fazla”, “daha fazla” isteği, bir kurda dönüşüp içlerini yiyor.
İhtiyaçların çok ötesindeki talepler, dünyamızın geleceğine dair endişeleri de derinden arttırıyor. Kişisel egoların tatminleri, “kişisellik” sınırları içinde kalsa, sorun sadece kişisel olurdu. Oysa bu tavır toplu ruhsal hezeyanlara dönüşmüş durumda.
Son yüzyıla baktığımızda insanlığın yaşadığı krizlerin altında bu hezeyanların yattığı bir gerçek.
Toplumların sürüklendiği krizler, sadece bugünü değil, geleceği de etkiliyor. Biz kendi bedenlerimizi ve zihinlerimizi ipotek altına alabiliriz. Ancak gelecek kuşakların yaşamlarını ipotek altına almaya hakkımız var mı?
Veriler bize, insanların kazançlarından çok fazlasını harcadıklarını gösteriyor. Üstelik harcamalarının çoğu, gerekli olandan çok, yukarıda değinmeye çalıştığım, “daha fazla” olanın peşinden koşmaktan kaynaklanıyor. İhtiyaçlar ile gelirler arasında kurulacak bir denge, “keyif”li olanın karşılığı olabilir. Bu yüzdendir ki “keyif” zamana, mekana, insana göre göreceli özellikler taşır.
Değerli Hocam Doğan Cüceloğlu’nun kitabına da adını verdiği “…mış gibi yaşamak”, günümüzün en büyük problemine dönüşmüş durumda. Çoğu insan kendisinde olmayan ya da ait olmadığı bir yaşam da …mış gibi yaşıyor. Oysa krizler insana …mış gibi dokunmuyor. Açıkcası delip geçiyor…
Olanakları doğru değerlendirmek ve doğru planlamak, “insan aklı”nın rahatlıkla yapabileceği işlerdir. Hayatı her anlamda planlamak önemlidir.
Kendi hayatından çıkıp, başka hayatları yaşamayı düşleyenlerin ve bunun için büyük riskler altına girenlerin şunu unutmamaları gelecekleri açısından önemlidir; “keyfin veresiyesi olmaz”…
Bir önceki yazı “Bu kanıya nasıl vardınız?“
7 Comments
Bu yazınızı; ÜZEYİR GARİH’in benim için çok şey ifade eden sözleriyle cevaplamak istiyorum.
ZENGİN OLMAK ÇOK HOŞ BİR DUYGU İSTEDİĞİNİZİ ALABİLİYORSUNUZ.ALAMADIĞINIZ ŞEY ZAMAN SAĞLIK VE MUTLULUK. İNSANLAR GENÇKEN PARA KAZANMAK İÇİN SAĞLIKLARINI,YAŞLIYKENDE SAĞLIKLARINI KAZANMAK İÇİN PARALARINI HARCAR.ZENGİN KİŞİ GELİRİ GİDERİNDEN ÇOK OLAN KİŞİDİR.İNSANA SORMUŞLAR,KAÇ YAŞINDASIN DEMİŞLER,SAĞLIKLIYIM DEMİŞ,ZENGİNMİSİN DEMİŞLER BORCUM YOK DEMİŞ..
Sevgili Mehmet bey kardeşim,
Daha önceki yazılarında olduğu gibi yine çok önemli bir konuya temas etmişsin. Doğru, insan hayatını planlamalı ve var olan değerler üzerinden yaşamalı ve bunu yapmak içinde gerçekçi planlama yapma kabiliyetinde olmalı. İfade etmesi son derece kolay olan bu olguların hayata geçirilmesi bir çok insan için ne kadar zor.
sayın mehmet bey
Yazılarınız çok doğru ve yön verici bir okadarda hayatın ta kendisi.
Mehmet Bey,
“Olanakları doğru değerlendirmek ve doğru planlamak, “insan aklı”nın rahatlıkla yapabileceği işlerdir. Hayatı her anlamda planlamak önemlidir.”
Ne güzel ve net anlatmışsınız. Algımızda “hayatımız proje” yaklaşımı beliriyor. Hayatı iyi planlamalı, kaynakları verimli kullanmalı.
Elinize sağlık. İşte bu yüzden yeni çağın mottosu; “from most to the best” – “en çoktan en iyiye” diyoruz…
Yazın aldığınız, alırken mutlu olduğunuz “beşinci” mayonuz, ödemeleri kışın olunca keyif verir mi?
http://t.co/EktA6F2b
MEHMET BEY ne güzel değinmiş.ben ünlü bir markanın ünsüz bir yöneticisi olarak mehmet bey in anlattığı kavramın en iyi şahitlerindenimdir aslında.amaaannnn bunuda alalım nasılsa 7 taksit:)amann bu gömlekte olsun kombin olur:)fatura toplamı 1500 tl aradaki minik fark bu zat-ı muhteremin aylık geliri 2000 tl.eeee nasıl olacak şimdi!bu süreç 6 ay böyle devam ediyor veeeee en sonunda zat-ı muhteremden gelen istek cümlesi:ihtiyaç kredisi kullanmak istiyorum:))) alın size 2 sene mutsuzluk ve keyfsiz bir yaşam kalitesi…