İşi bitirmek önemlidir…
Evet… önemlidir; yeni işlere başlayabilmek için.
Bitirilmemiş, yarım bırakılmış, küllenmiş her iş, gelecek üzerine konulmuş ipoteklerdir.
Aynı zamanda bu bitirilmemiş işler, fabrikaların depolarında, eskiden kalmış ve kullanılmayan malzeme gibidirler.
Eski malzemeler nasıl ki bir müddet sonra depoyu tamamen işgal eder ve yeni mallara yer kalmaz, bitmemiş işlerle dolu kurumlarda da “yeni düşüncelere” yer yoktur.
Aslında bitmeyen işler yoktur. İşleri bitirmeyen insanlar vardır.
Bu da; insanın doğasına dair bir mesele olmaktan çok, işin nasıl yapılması ve nasıl bitirilmesi gerektiğine dair bir metodolojinin olmamasındandır.
Nasıl başlayacağı ve nasıl bitirileceği baştan tasarlanmamış hiç bir iş bitmez, bitemez…
Kişisel hayatımızda işlerin bitip bitmemesi sadece o kişiyi etkiler. Oysa iş yaşamında sonuçlanmamış her iş bir “yara”dır ve bitirilmediğinde tedavisi mümkün olmayan bir hale gelir. Bu aşamaya gelindiğinde ise artık geri dönüş yoktur…
İşi bitirmek ise; “dil” düzleminde değil, uygulama düzleminde olur.
O yüzdendir ki sokağın diline yerleşmiş olan “iş bitirmek” ile “işi bitirmek” cümleleri arasındaki farkın, farkında olmak önemlidir.
“İşi bitirmeyen” insanların çoğunun gönlünden ise “İş bitirmek” geçer…
Bir önceki yazı “Hüzün Çiçeklerini Sulamak…“
12 Comments
Mehmet Bey ellerinize sağlık, yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Teşekkürler..
evet bence iş yaşamı için seçilmiş güzel bir konu.işi bitiren insanlarla çalışmak gerçekten keyifli değilmi? gerek profesyonel yöneticiler,gerek tedarikçiler,gerekse müşteriler tarafında işi bitiren insanları seviyor,takdir ediyor,onlarla çalışmaktan keyif alıyorum.Allah sayılarını arttırsın:)
Mehmet bey gene güzel bir konu. İş bitirmek için başlamak,önemsemek ve sonucu ne olursa olsun kabullenmeyi gerektirir. Bence bu sorumluluğu alamayan kişiler iş bitiremez. Ağzı ile iş yapanlar ile, gerçekten iş yapanları ayıran tek eylemdir iş bitirmek. Elinize sağlık.
Yine emeğinize sağlık:)) geştallt terapide de “bitirilmemiş işleri tamamlama” diye bir terapi süreci vardır. Çünkü bitirilmemiş işler; insanı ketler, yeni iş ve ilişkilere gereken enerjiyi vermesini zorlaştırır.Ayrıca hep arkaya bakmasına ve geleceği gerektiği gibi görememesine neden olur. Yani bir prangayla dolaşması gibi bir şey! Kolay gelsin
yazımda “iş bitirmek” cümlelerini özellikle farkındalık yaratmak adına kullandım 🙂
Mehmet bey,elinize saglık çok keyifli bir yazı olmuş.Bazen işi bitirmenin müthiş bir bahtiyarlığını yaşıyorum.Ne güzel diyorum kendi kendime,içimde bir iş görmenin saadeti diyor ve tek kişilik mutluluk yaşıyorum.Sevgi ve saygılarımla.
yazılarınızı takip ediyorum. seni tebrik ediyorum.iş bitirmek ile işi bitirmek arasındaki fark bence kişinin zekası ile orantılıdır. kimi bu günü görür kimi geleceği. sevgiler
Masalarımızın üstünde bekleyen işler, yazınızda da değindiğiniz üzere, hem kalabalık yaratan, hem de yeni işleri bitirmemizi engelleyen, zamanımızı çalan en büyük unsurlardır. Bitirilen işler, başlanacak işlere her zaman yol açar, bu da bizim gerçek hayatta ilerlemimizi sağlayan en büyük yardımcı unsurlarımızdır. Elinize sağlık…
zaten insanoğlunun her işini, hayatını en güzel şekilde bitirmesi gerekmiyormu? Bu yüzden işi bitirenler tarih yazmış , iş bitirenler ise unutulup gitmişlerdir.
Isini bitirenleriniz cok olsun:) Yine “bingo” dedirten bir yazi bitmis. Caniniza saglik…
Mehmet Bey,
Yazılarınızı ilgiyle ben de takip ediyorum. Bu yazınızı inanılmaz güzel buldum. Beyninize sağlık diyorum. Emine Anadol hanımın da güzel bir şekilde vurguladığı gibi bitirilmemiş işler insanın beynini de kilitler ve gelecek işler için enerjisini engeller. Bitirilmeyen işler ayaklara değil beyne pranga vurur. Saygılarımla…
Gerçekten çok güzel açıklamışsınız, ve tavsiyeleriniz de uygulanabilir olduğu için çözüme katkısı olmuş yazınızın. Paylaşımınız için teşekkür etmek istedim.