• Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • KİTAPLAR
    • Birlikte Başarmak
    • Duygusal Sermaye
  • MAKALELER
    • Dünyadan Haberler
  • Medya
    • Videolar
    • Fotoğraflar
  • İletişim
  • [tg_social_icons style="light" size="small"]
  • Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • Kitaplar
    • Birlikte Başarmak
    • Duygusal Sermaye
  • MAKALELER
    • Dünyadan Haberler
  • MEDYA
    • Videolar
    • Fotoğraflar
  • İletişim

Hissetmek…

4 Aralık 2012

Görürüz,

Duyarız,

Koklarız,

Tadarız,

Dokunuruz,

Duyu organlarımızla zihin arasındaki mükemmel uyum, hayatla fiziki bağımızı şekillendirir.

Ancak şu bir gerçektir ki; sadece duyuların algıladıkları ile sınırlı olmayan bir dünyada yaşıyoruz.

Charlie Chaplin’in “kent ışıkları” filminin o ünlü sahnesi;

Gözleri Chaplin’in verdiği, ancak kızın bilmediği  parayla ameliyatla açılan çiçekçi kız ile Chaplin’in karşılaşması “hissetmek” adına inanılmazdır.

Bu sahneyi sadece fiziksel dokunma ile anlamaya çalışmak “insan”a büyük haksızlıktır.

Oradaki “dokunma”, elin dokunması değil, “hissetmek”tir.

İnsan, ömründe “çoooook insan”la karşılaşır. Duyularımızın alanına giren bu “çooook insan” ile karşılaşmalarımızın çoğu anında silinip gider.

Silinip gitmeyenler ile olan ilişkilerimizin devamlılığı ise onları “hissettiğimiz” oranda kalıcı olabilir.

Evet… hissetmek.

Hayatı anlamlı kılan tılsımlı sözcük…

Duyular tek taraflı çalışır. Oysa ilişkiler tek taraflı değildir.

Hissetmek için çaba gerekir.

Bir tür “karşıdakini de dahil ederek onu “anlamak”tır.

Ve aynı zamanda “hissetmek”, “hissettirmek”tir.

İş yaşamı terminolojisinde yıllar boyunca “hissetmek” sözcüğü yer almamış, sokulmamıştır.

“Biz üretim yapıyoruz, iş üretiyoruz… Hissetmek de ne demek…” cümlelerini duymayan kalmamıştır.

Bugün ise özellikle yönetim kademesinde olan insanların, “mekanik olan davranışlar” geliştirmek yerine, “hissetmek” üzerine kafa yormaları gelecek için çok önemli.

Buradan şu sonuç çıkmasın; “his”lerle konuları ele almak değil… “hissetmek”

Artık herkes iyi mal üretebilir hale geldi.

Herkes yüksek kapasitelere ulaşabiliyor.

Herkes iyi binalar yapabiliyor…

Bunlar bir zamanlar üretim dünyası için bir “meziyet” olarak kabul ediliyordu.

Bugün ise, bunların ötesinde tüm çalışanlarını, müşterilerini, tedarikçilerini  “hissedebilen” organizmalar iş hayatında başarılı olabiliyor.

Duyularımızın toplamını paranteze almak, yürek duyularımızın gelişmesi demektir.

Bu da, geleceğin üretim ve yönetim mantığını şimdiden inşa etmek demektir…

 

Bir önceki yazı Yıldız doğulmaz… Olunur!

AGTÇabaCharlie ChaplinDevamlılıkDuygusal SermayeDuyuFilmgelecekGirişimcihayatHissetmekKent Işıklarıi İnsanMehmet Semih SöylemezMeziyetTerminolojitılsımÜretim
Paylaş

MAKALELER

Mehmet Semih Söylemez
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olan AGT A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesidir.

Diğer Yazılar

Yeni bir yılın ışıkları…
26 Aralık 2019
Gelecek, Düet Zamanı…
9 Aralık 2019
[2] için [4]
19 Kasım 2019

Comment


serhan güneş
5 December 2012 at 13:15
Cevap

Dokunmadan ziyade insana yön veren, özünün kumanda panosunun ne güzel tarifi.



Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • En Çok Okunanlar

    • Farkına vardım ki buna "Duygusal Sermaye" deniyormuş...
      13 Ekim 2011
    • İş Bitirmek mi?, İşi Bitirmek mi?
      23 Şubat 2012
    • Saz Çalmak
      6 Mart 2012
    • Uyku Hali
      7 Şubat 2012
    • Bazı Harcamalar Çok “Kârlı”dır
      21 Kasım 2011


  • En Çok Okunanlar

    • Farkına vardım ki buna "Duygusal Sermaye" deniyormuş...
      13 Ekim 2011
    • İş Bitirmek mi?, İşi Bitirmek mi?
      23 Şubat 2012
    • Saz Çalmak
      6 Mart 2012
  • Kitap Satış Noktaları

       

     

  • Son Okunan Yazılar

    • Yeni bir yılın ışıkları...
      26 Aralık 2019
    • Gelecek, Düet Zamanı…
      9 Aralık 2019
    • [2] için [4]
      19 Kasım 2019

  • Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • İletişim
© Her Hakkı Mehmet Semih Söylemez'e aittir.