Görürüz,
Duyarız,
Koklarız,
Tadarız,
Dokunuruz,
Duyu organlarımızla zihin arasındaki mükemmel uyum, hayatla fiziki bağımızı şekillendirir.
Ancak şu bir gerçektir ki; sadece duyuların algıladıkları ile sınırlı olmayan bir dünyada yaşıyoruz.
Charlie Chaplin’in “kent ışıkları” filminin o ünlü sahnesi;
Gözleri Chaplin’in verdiği, ancak kızın bilmediği parayla ameliyatla açılan çiçekçi kız ile Chaplin’in karşılaşması “hissetmek” adına inanılmazdır.
Bu sahneyi sadece fiziksel dokunma ile anlamaya çalışmak “insan”a büyük haksızlıktır.
Oradaki “dokunma”, elin dokunması değil, “hissetmek”tir.
İnsan, ömründe “çoooook insan”la karşılaşır. Duyularımızın alanına giren bu “çooook insan” ile karşılaşmalarımızın çoğu anında silinip gider.
Silinip gitmeyenler ile olan ilişkilerimizin devamlılığı ise onları “hissettiğimiz” oranda kalıcı olabilir.
Evet… hissetmek.
Hayatı anlamlı kılan tılsımlı sözcük…
Duyular tek taraflı çalışır. Oysa ilişkiler tek taraflı değildir.
Hissetmek için çaba gerekir.
Bir tür “karşıdakini de dahil ederek onu “anlamak”tır.
Ve aynı zamanda “hissetmek”, “hissettirmek”tir.
İş yaşamı terminolojisinde yıllar boyunca “hissetmek” sözcüğü yer almamış, sokulmamıştır.
“Biz üretim yapıyoruz, iş üretiyoruz… Hissetmek de ne demek…” cümlelerini duymayan kalmamıştır.
Bugün ise özellikle yönetim kademesinde olan insanların, “mekanik olan davranışlar” geliştirmek yerine, “hissetmek” üzerine kafa yormaları gelecek için çok önemli.
Buradan şu sonuç çıkmasın; “his”lerle konuları ele almak değil… “hissetmek”
Artık herkes iyi mal üretebilir hale geldi.
Herkes yüksek kapasitelere ulaşabiliyor.
Herkes iyi binalar yapabiliyor…
Bunlar bir zamanlar üretim dünyası için bir “meziyet” olarak kabul ediliyordu.
Bugün ise, bunların ötesinde tüm çalışanlarını, müşterilerini, tedarikçilerini “hissedebilen” organizmalar iş hayatında başarılı olabiliyor.
Duyularımızın toplamını paranteze almak, yürek duyularımızın gelişmesi demektir.
Bu da, geleceğin üretim ve yönetim mantığını şimdiden inşa etmek demektir…
Bir önceki yazı Yıldız doğulmaz… Olunur!
Comment
Dokunmadan ziyade insana yön veren, özünün kumanda panosunun ne güzel tarifi.