İnsanoğlunun uçma tutkusu, insanlığın tarihi kadar eskidir. Kuşlara bakıp, “böyle uçabilir miyim?” diyen ilk insanın duygularını bilmiyoruz, ancak bugün uçmaya dair çok şey biliyoruz.
Tarih bize insanın uçma çabası için, Hezarfen’i, Leonardo’yu örnek olarak gösteriyor.
Sonra Wright Kardeşler…
Gerçek anlamda insanın bir araç geliştirerek, yer çekimine karşı çıkmasının sembolleri olan bu insanlar, bugünkü modern uçakların da temelini atmışlardı…
Pervaneli uçaklardan süpersonik uçaklara giden yolda, araştırmalar, denemeler, arayışlar… Bu çabaların hepsi, dünyayı ve onun ötesinde evreni giderek küçültüyor, uzakları yakın kılıyor…
Wright kardeşler çift kanatlı uçakları ile ilk uçtuklarındaki heyecan, bugün hiç azalmadan her insanın tutkusu olmaya devam ediyor.
Kimimiz fiziksel uçmanın peşinde, kimimiz zihinsel…
Zihinsel uçmanın geleceğe kanatlanmak olduğu ise büyük bir gerçek…
Evet… Geleceğe kanatlanmak.
Wright kardeşler ile birlikte, insanoğlu bir eşiği aşmıştı.
İnsanın da bir birey olarak kendini zihinsel olarak aşması, onun geleceğe kanatlanma fikri ile mümkün.
Dünü düşünmek değerli ama yaşanmış, değiştirilemez gerçekler artık onlar.
Oysa insanın geleceğine dair hayalleri “gerçekleşebilir” olma olasılığını içinde barındırıyor. Bu yüzden insanın “hayal kurması” çok önemli…
O hayallerdir onu geleceğe kanatlandıracak olan…
Aynı şey şirketler için de geçerlidir. Şirketlerin de geleceğe dair projeksiyonları yanında, geleceğe dair hayalleri olmak zorunda. Dünya denen “cangıl”ın içinde tutunabilmek için “şirket hayalleri” olmalı. Ve güzel olan; şirketlerin hayalleri, şirket çalışanlarının tek tek hayallerinin toplamıdır.
Bir kişi noksan olduğunda, bilinmeli ki hayaller de noksan olacaktır.
Yeni yılda; geleceğe kanatlanmak isteyen insanların çoğalması, kanatların altında barışın, huzurun olması dileğiyle…
Bir önceki yazı ‘‘Sefer’’ den Sorumlu Olmak…
Leave A Reply