Çocukluk zamanlarında, ebeveynlerin dilinden “şunu yersen zekan artar, bunu yersen zekan parlar” gibi cümleleri duymayan yoktur.
Yenilen yemeklerin zeka gelişimine ne kadar faydası vardır, bu bilim adamlarının ilgi alanına giriyor…
Ancak iş yaşamında “zeka”nın irdelenmesi tüm çalışanlarla birlikte, özellikle yöneticileri çok ilgilendiriyor.
Özellikle çok insanın çalıştığı kurumsal yapılarda, oluşturulan ekiplerde, ekip olmanın olmazsa olmazı ; “birbirini tamamlayan insanları bir araya getirin” düşüncesidir. Bu uzun zamandır, şirketlerin “başarıya giden yol”da üzerinde ciddi olarak durduğu konudur.
Evet, bu çok önemli bir meseledir, ancak günümüz koşullarında yeterli değildir. “Yapay zeka” konusunun tartışılan değil, hayatın içinde alan açılan bir konu olduğu günümüzde, bir araya gelmiş zekalardan oluşan ekiplerden, “yeni bir zeka” üretmenin tartışılması ve yöntemler geliştirilmesi kaçınılmaz bir durum. Ekibin gelişimi ve tepki oluşturmasına yardımcı bir konu olduğundan çoğunlukla ekibin kendi iç çözümlemesi olarak görülür.
Aslında bu konu ekiplerin olduğu kadar, üst yönetimlerin de meselesidir.
“Ekip zekası”, ekibe havuç yedirerek geliştirilecek bir şey değildir. Ekip zekası, gözlem, analiz ve çözümleme üçlüsü içinde üretilebilecek bir olgudur ve mutlaka “dışarıdan bir bakış” ile gerçekleştirilebilir.
Belli bir amaç için bir araya gelmiş/getirilmiş ekiplerde, çoğunlukla birey sayısı kadar zeka olduğu düşünülür. En büyük yanılgı burada başlar. Gerçek olan şudur ki; oluşan sinerji nedeniyle çok daha fazlasıdır.
O nedenledir ki yöneticiler, “satranç ustası”nın satranç tahtasına uzaktan göz atan bakışları gibi bakışlara sahip olmak durumundalar.
Bu bir ütopya değil, günümüzde bir zorunluluk. Çünkü şirket zekası; zeki insanların sadece yan yana gelmesiyle artmıyor, önemli olan “bir”likte neler yapabildikleri…
Bir önceki yazı Göçlerin Düşündürdükleri…
Comment
Kriz ekonomisinde ekibini coşturan Hizmetkar Liderlik anlayışını benimseyen firmaların bu süreçte iyi bir ivme sağladığını görmekteyiz. Güzel olan da, bu olsa gerek. Bencillikten ben’sizliğe ve hatta biz’e giden başarılı bir yol. Sonuç ne güzel; “BİZ YAPTIK”. Bütün mesele bu…
Saygılarımla,