• Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • KİTAPLAR
    • Birlikte Başarmak
    • Duygusal Sermaye
  • MAKALELER
    • Dünyadan Haberler
  • Medya
    • Videolar
    • Fotoğraflar
  • İletişim
  • [tg_social_icons style="light" size="small"]
  • Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • Kitaplar
    • Birlikte Başarmak
    • Duygusal Sermaye
  • MAKALELER
    • Dünyadan Haberler
  • MEDYA
    • Videolar
    • Fotoğraflar
  • İletişim

Deniz Gözlüğü…

22 Temmuz 2013

Yaz günleri, deniz ile en çok haşır neşir olunan zaman.

Kıyısında güneşlenilen,

Serinlemek için yüzülen,

Ve kışın hastalanmamak için (!) girilen,

Çoğunlukla da “ne olacak işte deniz” olarak algılanan su alanı…

Bir adım ilerideki düşünce ise, yediğimiz balığın yakalandığı yerdir.

Bu kadar “yakın ama uzak” olduğumuz denize, bir gün “deniz gözlüğü” ile dalmak, hayata bakışı değiştirebilir.

Bizi saran suyun içinde, bir “büyük sistem” ile karşı karşıya geliriz.

Dağlar, ovalar, çöller, ormanlar, yürüyen, yüzen canlılar ve her tarafını saran sonsuz su kütlesi…

Dev boyutlusundan küçücük olanına kadar çeşit çeşit canlının, “kendine özgü bir uyum” içinde yaşadığı bu dünyadan, yaşamımıza dair çıkaracağımız dersler çoktur.

Dışarıdan birisi olarak içine girildiğinde, orada kısa bir süreliğine bile olsa yaşayabilmek için, oranın kurallarına uymak zorunda olunduğu gerçeği, derslerin başında gelir.

Uyulmadığında, “hadi yine yırttık” deme şansı yoktur.

Denize uyduğunda bir sorun yok…

Denizi kendime uydurayım dediğinde;

“Sis düdükleri kimin için çalıyor” demeye bile vakit bulamama ihtimali yüksektir.

O yüzdendir ki; “kendime uydurayım” olarak ifade edilen düşüncenin aslında hayatta karşılığı yoktur.

Ait olduğumuz “büyük sistem”, akıl kapasitemizin dışında bir “gerçek” olarak bizi sarıyor.

Ona her müdahale, zaman içinde bir “olumsuzluk” olarak geri dönebiliyor.

İnsanın da uzun deneyimler sonucunda geliştirdiği “üretim tesisi” modelleri var.

Birçok yatırımcı; tıpkı “denize dalalım, bir çözüm buluruz” mantığı ile bu modellere yöneliyor.

Üretim alanındaki “sis düdükleri”nin çaldığı zaman da bu zamandır.

Oysa denize girmeden denize dair bilgiye sahip olmak, birinci kuraldır.

Olması gereken;

Sistem konusunda deneyimli insanlardan bir ekip kurmak, sistem analizlerini yapmak, sistem ile öznel koşullar arasında doğru kanallar açabilmektir…

Doğru sistemi kurgulayabilmek, kurulduktan sonra değil, kurulmadan önce olabiliyor.

Deniz…

Ya kıyısında oturup ondan çıkan balığı yemek ya da onu büyük sistemin bir aynası olarak görmek.

Herkese bir deniz gözlüğü lütfen…

 

Bir önceki yazı  Enerjiyi doğru kullanmak…

AGTAkılBalıkBilgiBoyutDenizDeniz GözlüğüDüşünceDuygusal SermayeGirişimciGüneşKuralMehmet Semih SöylemezModelSis düdüğüSistemSuUyumyatırımcıYazZaman
Paylaş

MAKALELER

Mehmet Semih Söylemez
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olan AGT A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesidir.

Diğer Yazılar

Yeni bir yılın ışıkları…
26 Aralık 2019
Gelecek, Düet Zamanı…
9 Aralık 2019
[2] için [4]
19 Kasım 2019

Leave A Reply


Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • En Çok Okunanlar

    • Farkına vardım ki buna "Duygusal Sermaye" deniyormuş...
      13 Ekim 2011
    • İş Bitirmek mi?, İşi Bitirmek mi?
      23 Şubat 2012
    • Saz Çalmak
      6 Mart 2012
    • Uyku Hali
      7 Şubat 2012
    • Bazı Harcamalar Çok “Kârlı”dır
      21 Kasım 2011


  • En Çok Okunanlar

    • Farkına vardım ki buna "Duygusal Sermaye" deniyormuş...
      13 Ekim 2011
    • İş Bitirmek mi?, İşi Bitirmek mi?
      23 Şubat 2012
    • Saz Çalmak
      6 Mart 2012
  • Kitap Satış Noktaları

       

     

  • Son Okunan Yazılar

    • Yeni bir yılın ışıkları...
      26 Aralık 2019
    • Gelecek, Düet Zamanı…
      9 Aralık 2019
    • [2] için [4]
      19 Kasım 2019

  • Ana Sayfa
  • Mehmet Semih Söylemez Kimdir?
  • İletişim
© Her Hakkı Mehmet Semih Söylemez'e aittir.