İnsanın kendisinin üretip, bu kadar anlam yüklediği çok az nesne vardır herhalde.
Son iki yüzyılın edebiyatına ve yüz yılın sinemasına damgasını da o vurmuştur.
Yine endüstri devriminden söz edildiğinde, buharlı makineler konuşulduğunda ondan söz edilmeden geçilemez.
Kara tren…
Ayrılığı da, kavuşmayı da bize en güzel anlatan o “siyah güzel”…
Kara trenli zamanlardan bugünlerde Mars yüzeyine indirilen “curiosity” adı verilen insansız araçlar zamanına geldik.
Kara tren, duygusal hikayelerin nesnesi olmasının ötesinde, dönemin teknolojisini ve o dönemin geleceğinin nasıl olacağını anlatan önemli bir gösterge idi.
Mars yüzeyine indirilen ve Türkçe karşılığı merak olan curiosity ve benzeri araçlar da, bize geleceğin nasıl olacağını anlatan önemli göstergeler.
Mars’ın yüzeyini ve donmuş buz kütleleri olup olmadığını merak ediyorum tabii.
Ancak daha çok merak ettiğim, oraya gönderilen araç ve teknolojisi.
Zira önümüzdeki 10 yıllarda curiosity’de kullanılan teknoloji, bizim hayatımıza girecek.
Bu teknolojiler, bizim hayatımızı nasıl değiştirecek, üretim alanlarında ne gibi değişiklikler olacak, yazılımlar nerelere gidecek…
Bugün kullandığımız teknolojilere bakarak gelecek kurma ihtimalimiz 0 (sıfır)…
Gelecek; fantastik uzay filmlerinden fragmanlar aktararak da değil, bu teknolojilerin ötesinde teknolojiler hayal ederek ve üzerinde düşünerek inşa edilebilir.
“Curiosity”, “bir hayalim var” cümlesinin tam karşılığıdır.
Bugüne kadar bir araca harcanmış en yüksek bedel bu araca harcandı. Mars yüzeyine inmeden bu harcanan paralar yok olabilirdi. Ancak bu aracın hayali kurulduğu anda, aslında “parasını çıkarmıştı”.
Çocuklarımız bir şeyler merak edip sorduğunda, “icat çıkarma” lafını söylemekten vazgeçersek, geleceğimiz “ışık”lı olacaktır.
Kara tren bir simgeydi… Curiosity’de çok önemli bir simge.
Çok kullandığımız; “bana arkadaşını söyle, nasıl biri olduğunu söyleyeyim” lafını değiştirelim.
Ve “Bana neleri merak ettiğini söyle, geleceğini söyleyeyim…”
Bir önceki yazı “Çok Kalpli Olmak…“
2 Comments
Merak,konusunda bir kac noktaya deginmek istiyorum.Hepimiz cocuklugumuzda bu ne ? 🙂 sorusunu etrafimizdakilerin kafasini utuleyecek derecede bikmadan usanmadan sormusuzdur.Simdi okul yillari ve en sonunda universite yillarindan sonra is hayatina bir sekilde atilmaya calisan ben bahsettiginiz merak duygusunu soyle ozetleyecegim.Ilk olarak bilinmeyen bir sorunun cevabini bulmak ile merak gidirilmez.Merak ve Vizyon eger bir potada eritilirse o zaman curiosity adli uzay mekiginde oldugu gibi hayatinin gecesi,gunduzunu katip,bir amac ugruna harcayan bir insan modeli cikmakta,tabii bu en somut ornegi curiosity.
Eskiden bizim memlekette filanca filancayı çok merak ettiğinden öldü derlerdi. Bugünlerde bu yüzden pek ölen yok, kimse fazla birşey merak etmiyor galiba.Antalyada oturupta Phaselisi, Aspendosu görmeyen, Termessosu merak etmeyen Marsı merak edermi?