Fatih Sultan Mehmet bir Mayıs günü İstanbul surlarından içeri girdiğinde, Gutenberg matbaayı bulduğunda, Fotoğrafın bulunuşu ilan edildiğinde, Gustave Eiffel’in yaptığı çelik kule açıldığında, Henry Ford ilk arabayı ürettiğinde, Sovyet ordusu Berlin’e girdiğinde, Apollo uzay aracı Ay’a indiğinde, Dr. Barnard ilk kalp naklini yaptığında, Berlin duvarı yıkıldığında, Nelson Mandela Güney Afrika Cumhuriyetinde başa geçtiğinde, Zuckerberg Facebook’u geliştirdiğinde, Steve Jobs tablet bilgisayarı duyurduğunda Dünyanın kaderi değişmişti.
Bazı gelişmeler dünyanın bütününü,
Bazı gelişmeler dünyanın bir parçasını,
Bazı gelişmeler küçük bir topluluğu,
Bazı gelişmeler ise sadece bir insanın hayatını değiştirebilir.
Genellikle tüm değişimler “bir gün” ile simgeleştirilse de, hiç bir değişim bir günde gerçekleşmez.
Bazen günler, bazen aylar, bazen yıllar, bazen de yüzyılların sonucudur onlar.
İlmik ilmik işlenerek, damla damla toplanarak gerçekleşen birikim; bazen hiç tahmin edilmeyen (özellikle siyasal değişimler), bazen de saniyesine kadar programlanarak (teknolojik değişimler) gerçekleşir.
Yıllarca süren gerilimler, heyecanlar, umut ve umutsuzluklar…
O “bir gün” içindir aslında.
O “bir gün” doya doya yaşanmalı…
Sonra;
Yeni hedefler için bir önceki güne dönülmeli…
Zira o “bir gün” bir son gün değil, ilk gündür.
Kaderlerin değiştiği günleri başlangıç olarak alanlar, hayatlarında çok “bir gün” yaşarlar…
Bir önceki yazı Kentler ve Silüetleri…
Comment
Mehmet bey yazılarınızın aralıksız takipçisiyim.İçimizden birisi olmanız okumamıza ayrı bir tat işimizede katkı sağlıyor.Sizden ansiad sanayi sektörü olarak antalya organize sanayideki sanayicilerimizin marka yaratması uluslararası marka olması çok güç bunun yanında nitelikli üretim gibi konularda sanayi sektörü ile bilgilerinizi paylaşır iseniz çok yararlı olacağına eminim. lütfen yazmaya devam edin sizi okumak hayatımıza kalite katıyor.