Bilmem fakında mısınız, ansiklopedi sözcüğü artık hayatımızdan çıkmış durumda. Çok değil, bundan birkaç on yıl öncesine kadar, ülkemizde en çok kullanılan sözcüklerden biriydi. Belki gazetelerin promosyon olarak ansiklopedi dağıtması da buna bir nedendi. Ancak şu bir gerçek ki; her öğrenci, ansiklopedilerin sayfalarından mutlaka geçerdi. Ödev ve araştırma yapmak için mutlak başvuru kaynağıydı.
Özellikle iki ansiklopedi, hem ülkemizde hem de dünyada başı çekmekteydi. Bunlar Ana Britannica ve Meydan Larousse…
Ana Britannica 1990’larda 120 bin gibi satış rakamlarına ulaşmıştı. Bir ansiklopedi için çok büyük rakam olan bu tiraj, bugün Mars’ta koloni kurmaktan öte bir hayal. Meydan Larousse ilk baskısını 1880 de yapmış ve girişinde şu yazıyormuş; dünyanın tüm bilgisi bu kitapta…
İlginçtir ki Meydan Larousse, cd’ye 1990 da ve web’e 2000 yılında geçmiş ilk ansiklopedi olmasına rağmen, birkaç ay önce iflas etti ve kapandı.
Bunun bir tek nedeni var. Yeni teknolojiyi eski anlayışla kullanmaya devam ettiğinde, “yeni zaman” ile ilişki kurmak olası değil.
Bugün kimse “Meydan Larousse gibi adam” lafını kullanmıyor artık. Bu cümleyi yeni kuşaklara kullanmaya kalksak, mutlaka boş gözlerle bakacaklardır.
Zaman çok çabuk geçiyor ve “dün”, eski zamanlara göre, çok daha çabuk eskiyor…
Bugün artık başka bilgi kaynakları var. Wikipedia, Google zamanları artık.
Şimdinin cümlesi “wikipedia gibi insan”…
Larousse’un teknolojiyi kullanmasına karşın zamana uyum sağlayamamasından büyük dersler çıkarmak gerekir. 2000’den beri internet üzerinde olmasına rağmen çok az kişi Larousse kullanarak arama yaptı.
Konu sadece teknolojiyi kullanmak değil, teknolojinin ve o teknolojiyi kullananların ruhunu da anlamak gerekiyor. Bugünün dünyası tek bir otoriteye, katılımcı olmayan sistemlere reaksiyon gösteriyor. Eskinin bilgi kaynakları tek bir doğru, tek bir merkez olarak dünyaya baktılar. Bilgi kaynaklarında, her bir madde, “mutlak” olarak yer alırdı. O dönem belki zamanın ruhu öyleydi.
Bugün okuyucunun dahil olmadığı hiçbir şey, hayat bulamıyor. Bunu göz önünde bulundurmak, sadece bilgi bağlamında değil, hayatın her alanında, özellikle de üretim yapanlar için olmazsa olmazlardan.
Ürettiğiniz malı, üretim sürecinde paylaşmak, etkileşimlere, etkilere açık olmak, hep bir adım önde olmanın ipuçları…
Ne üretirsek üretelim, alıcıyı ana “özne” haline getirmek, bugünün mottosu olmalı.
Larousse ve Britannica varken sayfaları arasından çok şey öğrenmiştik.
Neden yok oldukları konusunda verdiği ders en az var oldukları zamanki kadar kıymetli…
Bir önceki yazı Güzel İnsan Biriktirmek…
Leave A Reply