Çocukluğumuzda en çok duyduğumuz deyişlerden biri “Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir?” idi. Bu konuda sanki dünya iki kutba ayrılmıştı. Bir kesim, tabii ki çok okuyan çok bilir deyip, tarihte, çok okumuş insanları örnek gösterirdi. Diğer taraf ise sadece kitapların arasına sıkışmış olmanın, dünyanın gerçeğini ıskalamak ile eş anlamlı olduğunu, esas olanın, bilinmeyen diyarlara, bilinmeyene yolculukların, bilmeyi çoğaltacağını iddia etmişler, etmeye de devam ediyorlar.
Bu tartışma içinde kuşkusuz ki “bilmek”, temel belirleyiciydi. Bir başka deyişle “bilme” edimine ulaşmanın yolu, yöntemi sorgulanıyordu.
Günümüz dünyasında bu tartışma, anlamını yitiriyor. “bilmek” tek başına hiç bir anlam ifade etmez hale geldi. İster okuyarak, ister gezerek elde edilen bilgi, salt bilgi olarak kaldığı sürece, insana, onun da ötesinde insanlığa yeteri kadar katkı sağlamıyor.
Dijital dönüşüm, “bilme”yi bir özellik olmaktan çıkardı. Bugün Google gibi dijital bilgi platformları, bilmeyi, insanın öğrenmesinden çok daha kısa sürede insana sunuyor…
Dün, sadece “bilme” bir iktidar erkiydi. Hatta bunu başka bir boyuta taşıyan “biliciler” -kahinler- adına kentler kurulmuştu. İnsanlar buralara gidip, gelecek adına medet umarlardı. Antik dönemin birçok kenti, tarih sahnesinde bu özellikleri ile yer almıştı.
Bugün, bütün bunlar bir anlamda anlamsız. Karnından konuşmayan, boş sulara bakıp, aylarca sessizliğini ne zaman bozacak diye beklenilen, ya da kitapları sayfa sayfa -sadece- ezberleyen insanların zamanı, geçmişte kaldı. Şimdiki zamanda anlamlı olabilecek tek insan modeli; “yapa/bilen insan”…
“yapa/bilen insan”, bilgiyi dönüştürebilen, bilgileri bir araya getirerek, “yeni bilgi” üreten, onu da yaşamın içinde uygulayan yeni insan modeli olarak günümüzde yerini alıyor.
Bilgiyi “salt bilgi”nin sınırlarının dışına taşıyan, onu dönüştürüp, “yeni bir şey” olarak ortaya koyabilen, bugünün dünyası içinde yer bulabiliyor…
Yapay zekanın tartışıldığı günümüz dünyası içinde, ansiklopedilerde olduğu gibi, madde madde bilgi biriktirmek, değerli ama anlamsız…
“Yapa/bilmek”… Bu bileşik sözcük üzerinde kafa yormanın tam zamanı…
Bir önceki yazı İSO 500…
Leave A Reply